Marbling Art Logo
MENU
  • HOME
  • MARBLING WORKSHOPS
  • FAIRE MARKETPLACE WHOLESALE
  • TURKIYE'DEN UZAKTA
  • GALLERY
  • ART BLOG
  • ABOUT
    • THE ARTIST
    • EBRU
  • CONTACT
ETSY

Yolculuk yaklasirken

Thursday, December 11, 2025 | By: Do Ebru Marbling

Share

2016

Karatay diyetiyle Türkiye’deki yemeklere yer açmaya çalışıyorum. İstanbul’a sabah iner inmez ilk iş bir Van kahvaltıcısı bulmak olacak. Sonra eşyaları otobüse vereceğiz; çünkü annemin hava yoluyla sadece 40 kg hakkı var. Annem akşam 5’te Urfa’ya uçacak. Biz ise ertesi sabah Almanya aktarmalı Miami’ye gideceğiz.

Yarın okuldaki son günüm. Veliler ve çocuklarla vedalaşacağım. Uçakta kulaklığı takıp film alemine dalmayı iple çekiyorum. Defne çok konuşuyor; onu kimin yanına oturtursak oturtalım, film izlemek falan hayal olur. Kızlar şimdi dışarıda oynuyorlar. Yalınayak, bazen bisikletle, bazen ellerinde jimnastik kurdelesi… Bir o tarafa bir bu tarafa koşup duruyorlar.

Kemal şu anda telefonda Singapur Airlines ile konuşuyor. İstanbul biletlerimizle ilgilenen, çok memnun kaldığımız Murat Bey işten ayrılmış. Bu yüzden birçok şeyi artık kendimiz halledeceğiz. Biletlerimizin promosyon olduğunu söylemiş miydim? Dört yıldır dört kişi İstanbul–Perth arası gidip geldikçe bolca puan biriktirmişiz. Bu sene Perth’ten İstanbul’a gidiş biletlerimizi puanla aldık. Sadece kişi başı 300–350 dolar havaalanı vergisi ödedik. Bu vergi Avustralya’da Türkiye’den daha yüksek. Tek problem, bagaj hakkımızın 40 değil 30 kilo olması. Annem ise planlarını toplam 200 kiloya göre yapmıştı; bunun 180’i sadece kendi aldıkları… Söylememe gerek yok, annem burayı çok sevdi.

Ona yüzme havuzu üyeliği aldım; sürekli sauna, jakuzi… Sonra alışverişler, bahçeyi düzenlemeler, ekim–dikim–budama işleri… Ev sanki yeniden doğdu annem sayesinde. Kıyafetlerimizi daralttı, genişletti; sağ olsun Banu’nun ödünç verdiği dikiş makinesini sonuna kadar değerlendirdi. Kızlar oyuncak bebeklerine bile elbise diktirdi.

Annemi özleyeceğimiz kesin. Ama bir yandan da, benim için ondan uzakta olmak iyi geliyor. Onu öyle çok seviyor ve ona öyle çok değer veriyorum ki hoşuna gitmeyen şeyleri söylemekten çekiniyorum. Onun istedikleriyle benim ihtiyaçlarım arasında sıkışıp kalıyorum. O etraftayken sessizleşiyorum, kabuğuma çekiliyorum. Bana sürekli “Uyuşuk, tasasız, vurdumduymaz,” diyor; ama anladım ki annemle tartışmaya girmektense susmayı tercih ediyorum. Uzaktayken ayaklarımın üzerinde daha sağlam durabiliyorum; daha özgüvenli, daha kendinden emin hissediyorum. (Gerçi ne istediğimi bildiğimden pek emin değilim…)

Annem buraya geldiğinde çok coşkuluydu. Komik bir şey olsa gözlerinden yaşlar akıncaya kadar gülebiliyordu. Şimdilerde sanki bir Budist rahip dinginliğine büründü; ölçülü ama çok mesut bir ruh hali var. Sakinleşti, dinginleşti… Ruhu durulmuş gibi.

Avustralya’nın böyle esrarengiz bir yanı var işte. Annem kafasındaki kalıpların geçersiz olduğunu gördü. Değer yargılarının burada çok farklı olduğunu fark etti. Bir yandan özgürleşti, diğer yandan biraz yalnızlaştı sanki. Neyse… Gidince oturur analizini kendi yapar zaten.

Dün akşamüstü Cottesloe Civic Garden’a gittik. Güneşin batışını izleyip termosla götürdüğümüz çayımızı içtik. İnternetten bakın resimlerine; cennet gibi bir bahçe. Perth’ün en sevdiğim yerlerinden biri. Annem büyülenmiş gibi gezdi. Artık kendisine bir yıl yetecek kadar anı biriktirmiştir umarım.

Leave a comment

Leave this field empty
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Submit

0 Comments

Previous Post Next Post

Archive

Go

Hello! Let's create something great together! - vesileyilmaz1@gmail.com (262) 327 6206  
Crafted by PhotoBiz
Marbling Art Logo
CLOSE
  • HOME
  • MARBLING WORKSHOPS
  • FAIRE MARKETPLACE WHOLESALE
  • TURKIYE'DEN UZAKTA
  • GALLERY
  • ART BLOG
  • ABOUT
    • THE ARTIST
    • EBRU
  • CONTACT
ETSY