Date: Oct 10th, 2012
Her yazimda farkli bir klavye, bilgisayar vs. kullandigim icin yazim hatalarinin kusuruna bakmayin. Sinir bozucu biliyorum ama bugunku yazida Turkce karakterler yok.. Her gun bir cok olay oluyor, aklimda kalanlari yaziyorum. Pazar gunu Mandjar Market'e katilmam kesinlesti. Komiteye basvuruda bulunmustum, stand acan her kisi sadece 'hand made' el isi, el emegi urunleri sergileyebilecekti, ben de ebrularim ile katilacagim. Yerin resmini asagi koydum. Her katildigimda 35 dolar yer ucreti veriyorum, KemalĀ piknik yaparken kullaniriz diye gazebo denilen golgelik almisti, onu kuruyoruz, mobilyalar sandalyeler filan her seyi ayarlamak bize ait. Sabah 8'den aksam 4'e kadar, surekli resmini koydugum, pelikanlarin dolastigi deniz kenarindaki piknik/park alaninda standimizin basinda duruyoruz. Stand icin ebru hazirlamak uzere benĀ calismalarima hiz verdim. Arka bahcemizde kucuk bir oda var, game room olarak hazirlanmis baraka gibi bir yer. Orasi benim atolyem oldu, cocuklar bahcede oynarken ben de gunduzleri ebrularimi yapiyordum. Dun aksam kitre tam modundaydi, gunes battiktan sonra da calismak istedim. Kemal bana isik ayarladi, sicacik kahve ve muzik de gelince oyle keyifli calistim ki o an hic bitmesin istedim. Kendimi artist gibi hissedip artist kaprisleri bile yaptim. Sanat, yaraticilik, soyut dusunce, kendini tekrarlamak filan bazi bazi dusunup durdum. Bir yandan da guldum kendime insallah boyumdan buyuk bir ise kalkismamisimdir, pazar gunu gorecegiz. Hikmet Barutcugil'in yazdigi Suyun Ruyasi Ebru kitabinin ingilizce baskisini siparis etmistik, o geldi Turkiye'den. Sonra bugun cikip kucuk bir katlanan masa ve baska ebrulanabilecek malzemler aldik (ahsap bardak altligi, strafor susler, hazir kesilmis sekiller, cam, porselen filan), kemal de citalar ve file aldi bana ebru kurutma tahtasi yapacak. Bu pazar yerindeki stand icin bir de sigorta yaptirmamiz gerekiyormus. Onu arastiriyordum az once, 3. kisilere gelecek herhangi bir hasar durumunda gerekliymis. Ne olacak sanki ebru satarken, kagit mi kesecek musterinin elini? Aslinda cok bir sey degil ama guvenceye almak istiyorlar herkesi, onu da yaptiracagiz yarin. Tahmin edebileceginiz gibi butun masraflar ebru fiyatlarini yukseltiyor, ilk defa hobi olarak yaptigim bir seyden (insalah) para kazanacagim. Hani derler ya maddiyat isin icine girince hobi olarak yaptigin sey artik sana keyif vermez, aslinda bende henuz oyle olmadi. Ebru yapmayi hala cok seviyorum ama kimseye ve tabi ki ustalara mahcup olmamak icin cok guzel seyler ortaya cikarmaya calisiyorum ancak bu o kadar ama o kadar zor bir sey ki. Hava sicakligi, suyun sertligi, boyalarin su ve od ayari, kagidin asit orani havada ucan tozlar bile ebrunun kalitesini etkiliyor. Benim seviyemdekiler icin guzel ebru cikartmak sayisalda 4-5 tutturmak gibi bir sey. Allahtan bugune kadar 30 tane filan sergiye koyabilecegim ebrum oldu. Ebru ile ilgili alisveris yaparken terebentinden tutun arap zamkina ve suda cozulen yapistirici spreye kadar bir cok degisik malzeme almama gerekti. Bu surecte bir sey dikkatimi cekti. Bir ogretmen olarak ben kendini ifade etmeye calisan ogrencilerime vucut dilimle, bakislarimla destek veririm, onun anlatamadigi seyleri anlamak icin tahminlerde bulunurum, onu yonlendiririm. Zamanla bu benim dogal bir aliskanligim haline gelmis herhalde, leb demeden leblebiyi anlamak, karsimdaki kisinin cirpinislarini gorup ona destek olmak! Burada bazen o duruma dustugum oluyor, bir seyi izah etmek, ne icin kullanacagimi aciklamak oldukca zahmetli oluyor. Bu durumda bir ogretmen gibi davranip bana yardimci olan kisileri hemen ayirt edebiliyorum, kimi insanlar da hic ugrasmadan kestirip atiyor. Aksanim hafiften degisti gibi cunku burada gercek yasamda Turk aksaniyla konusursam insanlar beni anlamiyor, isimi halledemiyorum bu yuzden ben de 8 (eight) yerine girtlaktan A olmak uzere AAEEEYYTT demeye basladim. Her gun yeni bir seyler ogretiyor. Neyse, bu aksam Demir Bukey bey bizi aradi. Onun esi ve cocuklari ile Mandurah'ta yasadigini biliyorduk ama hic konusmamistik, site uzerinden attigi mail sayesinde telefonlastik, gorustuk. 27 Ekim'de bizi ve diger Turkleri yemege cagirdi, size "hosgeldiniz" diyelim, dedi. Sesi cok candan ve samimi geliyordu, cok mutlu olduk, sagolsun. Dun de Nuraylar gelmisti, bu Cuma yine toplanip mangal basi yapacagiz. Eskiden Eylul - Ekim ayini hic sevmezdim burada havalar gittikce isindigi icin cok sever oldum. Bu gece gevezelik yapiyorum ama yarin egitime gitmem gerek. 2 saatligine Perth'te yeni isim ile ilgili egitim alacagim. Okumam gereken 270 sayfalik bir el kitabi var. Bu arada Perth'e trenle cok kolay gidiliyor, bizim metro gibi belki biraz daha konforlu tren. 45-50 dakikada Perth merkezde oluyorsun. Bilet Family Ride alirsan 4 kisilik bir aile icin sinirsiz indi-bindi 11 dolar, tek kisi gidersen de 10 dolar filan sanirim. El kitabini okumaya basladim da cok faydali gorunuyor, Avustralya egitim sistemini detayli acikliyor, sanirim benim sonraki basvurularimda da isime yarayacak. Simdilik bu kadar, tum dostlari sevgiyle kucakliyor, selamlarimi gonderiyorum. Yarin egitimde neler olacak cok merak ediyorum:)
Leave a comment
0 Comments