Marbling Art Logo
MENU
  • HOME
  • UPCOMING CLASSES
  • FAIRE MARKETPLACE WHOLESALE
  • TURKIYE'DEN UZAKTA
  • GALLERY
  • ART BLOG
  • ABOUT
    • THE ARTIST
    • EBRU
  • CONTACT
ETSY

Insan Insan Derler Hani

Friday, April 18, 2025 | By: Do Ebru Marbling

Share

30 Kasim 2013

Bugun iki ayri konu hakkinda yazacagim.  Birincisi reklamlar! Defne Türkçe konuşmayı bırakıyor, daha cok İngilizceyi tercih ediyor diye ona daha çok Yumurcak, Minika, TRT cocuk filan izletmeye karar vermiştim. Uyanık TV denilen bir uygulamadan AppleTV'ye görüntü aktarılıyor ve televizyondan normal bir sekilde bütün Türkiye kanalları izlenebiliyor. Ancak gelin görün ki bu kanalları ne zaman acsam, yok Barbie, yok şu yok bu durmadan reklam var. Cocuk, iki program izleyecek diye bir sürü zamanını saçma reklamları izleyerek, yüksek ses, hızlı konuşma ve iki saniyede bir değişen görüntüler eşliğinde anlamsız bir şekilde harcıyor. Bir de durmadan da anne bana bunu al, ben bunu istiyorum deyip duruyor. Ben de her defasında TV'de her gördüğümüz alınmaz, akıllı seçim yapmalıyız diye nasihata girişiyorum. İkimiz de tükendik. Yok artık Yumurcak, TRT çocuk filan, bu ne boyle yahu! Daha once farketmemistim ama buranin cocuk kanalı olan ABC4 kids'te asla, bir tane bile reklam yok. Playschool denilen harika bir seri var, Octonauts diye cok eğlenceli ve eğitici bir çizgi film var, Bookaboo ve Peppa Pig çok sevimli. Yani kanal çocukları reklamlarla istismar etmiyor, tüketime teşvik edip durmuyor aksine gayet eğitici. Keşke ülkemizde de bu reklamlara bir düzenleme getirilebilse de çocuk kanalları reklamlara boğulmasa.

Gelelim bugünkü aktivitelere. Burada her semtin bir council'i var. Türkiye'deki belediyelere benziyor işleyişleri ama Council'ler cok daha kapsamlı ve cok fazla sosyal binaları var. Her Council adeta kendi arasında yarışıyor. Daha çok aktiviteyi nasıl yaparım, bölgemizdeki insanlara daha çok hizmet nasıl götürürüm diye durmadan bir çaba içerisindeler. Parklarda çocuk festivalleri düzenleniyor, kütüphanelerde insanlara geridönüşüm, tasarruflu yaşam ve çevrecilik ile ilgili kurslar veriliyor, konserler düzenleniyor, resim sergileri, yarışmaları yapılıyor. Bugün de çakışan iki aktivite vardı. Birincisi Canning River'da "Blessing of River" diye bir aktivite idi. Su üzerinde Vietnam kültürüne ait kukla tiyatrosu gösterisi ve daha bir çok stand ile birlikte açık hava eğlencesi düzenlenmişti. Diğeri de Riverton Leisureplex'in Open Day etkinliği idi. Çocuklar için sirk, zıplama çadırı, çiftlik hayvanları, yüz boyama, su kaydırakları filan vardı. Hava rüzgarlı ve bazen de yağmurlu olduğu için biz hem eve yakın hem de kapalı alanı olan Leisureplex etkinliğini seçtik. Kemal proje ile ilgili işler üzerinde çalışmak üzere arkadaşlara gitti ben de saat 1'de kızlarla dışarı çıktım.  Devasa bir kapalı oyun alanında kızlar enerjilerinin son zerresini harcayıncaya kadar oynadılar, havuzda yüzdük, hayvan sevdik, vs. Herşeyden biraz yapalım derken öyle bir yorulmuşuz ki İpek eve gelirgelmez uyudu.

Ikinci konu insanlar!

Kızların boylarının uzadığını en net havuzdayken anlıyorum. Bundan birkaç ay önce Defne'nin ayakları yere değmezken şimdi parmak uçlarında her yere yürüyebiliyor. İpek su altında makas, takla filan atmaya başladı. Aynı kuru birkaç defa tekrar etse de yüzmeyi öğrendi, hem de bizim gibi bodoslama değil, nefes, tekme vs. tekniğiyle yani.

Bugün havuz çevresindeki tiplere baktım. Yanında iki tane tepeden tırnağa kapalı bayanla gelen, (bayanlar kenarda karpuz yediler) orta yaşlı bol sakallı amcam üzerinde atlet ve dizinin altına kadar uzayan geniş sortu ile oğullarını havuza soktu. Onun yanında dikilen, kısa saçları dreadlock denilen "Bob Marley"  tarzı örgülerle bezenmiş ,epeyce uzun boylu, kilolu ama oldukça çekici Afrikalı bayan keyifle sudaki çocuklarını izliyordu. Bu ikisinin aynı karede yakalanması ilginç bir hava yaratıyordu derken, havuzda, bize doğru gelen yanık tenli geniş yüzü, iri burnu ve çekik gözleri ile safkan bir Maori teyzesi gördüm. Torunu belki de çocuğunu bir simite oturtmuş suda süzülürken avını bekleyen bir timsahı andırıyordu. Sonra ufak bir telaş göze çarpti bir köşede, Afrikalıdan birkaç ton açık Hintli bir kadın yarım metrelik havuza hop diye giriverdi kıyafetleri ve elinde çantasıyla. Meğer çocuğu tekerlenip havuza düşmüş, öyle derin bir havuz değil, etraftakiler de hemen cocugu cıkarıverirlerdi ama tabi ki anne yüreği, hemen telaşlanıyor. Kadıncağız'ın uzun simsiyah saçlarından ve alnının ortasına yapıştırdığı kırmızı Bindi'sinden sular akıyordu havuzdan çıkarken. Sonra havuzun karşısında olan bitenden haberi olmayan babayı çağırdılar ve baba simsiyah yüzü ile birlikte her şeyi aydınlatan bembeyaz ağzında kocaman bir gülümseme ile geldi ve birlikte yola koyuldular. Adamda dikkat çeken tek şey parlak beyaz dişleri idi. Arkasından ufak tefek bir Çinli görüş alanımıza girdi, o çıktı dövmeli ve çilli bir İngiliz arkasından havuzda bile abartılı saçı ve makyajı ile bir Rus, sonra haşemalılar falan filan... Geçtiğimiz günlerde Peth'ün biraz ırkçı olduğunu yazmıştım ama bugün havuzda etrafıma bakınca 72 milletten insan gördüm. Belki Perth'te ırkçılığın bu kadarına bile şükretmek gerek. İnsan farkında olarak veya olmayarak hafızasına ne kazınmışsa o yönde düşünüyor. Kimi tiplere sempati duyuyor kimilerine gıcık oluyor. Belki de dışarıdan bize bakıp "Gürültücü Türkler!" diye düşünenler olmuştur. Demem o ki insanı insan olarak görmek ve hiç ırkçılık yapmadan sevebilmek aslında çok çok büyük meziyet. Gayet iyi niyetle uzun yılların eğitimi ve kültürü gerekiyor. Oysa bugün zihinlerimiz nasıl manipule ediliyor, fobiler yaratılıyor, farklı olanı tehdit olarak görüyoruz. Mesela kendisinden olmayanı dışlamak herkesten önce ülkemizin başbakanının gayet aleni bir biçimde yaptığı bir şey olup çıktı. Her şeye rağmen dilerim dünyanın deveranı içinde böyle ayrımcı düşünceler yok olup gider. Dilerim renge, dine, dile, ırka bakmadan, önyargıların kurbanı olmadan kardeşlik içinde yaşamayı, ben dahil her insanoğlu ve doğacak her insan evladı özümser.

Günün bilgisi:

Avustralya'da 22.5 milyon insan yaşıyor. Bunun 2.5 milyonu Batı Avustralya'da ve bunun da 1.6 milyonu Perth Metropolitan Area'da yaşıyor. Batı Avustralya'nın % 27 'si yurt dışı doğumlu.

Leave a comment

Leave this field empty
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Submit

0 Comments

Previous Post Next Post

Archive

Go

Hello! Let's create something great together! - vesileyilmaz1@gmail.com (262) 327 6206  
Crafted by PhotoBiz
Marbling Art Logo
CLOSE
  • HOME
  • UPCOMING CLASSES
  • FAIRE MARKETPLACE WHOLESALE
  • TURKIYE'DEN UZAKTA
  • GALLERY
  • ART BLOG
  • ABOUT
    • THE ARTIST
    • EBRU
  • CONTACT
ETSY